Dünya Savaşı, 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında meydana gelen olay ve gelişmelerin bir sonucudur. Bu bakımdan nedenlerini bu dönemde aramak gerekir.
Nitekim 1815 yılında Viyana Kongresi ile Avrupa’ya, geniş anlamı ile dünyaya, yeni bir statü getirilmiş ve buna göre de güçler dengesi kurulmuştu. Ancak 1860-1861 arasında Italyan Krallığı’nın 1871’de de Italyan Birliği’nin kurulması, her şeyden önce 1815 Viyana Kongresi ile çizilmiş bulunan Avrupa’nın siyasi haritasını ve güçler dengesini büyük ölçüde değiştirdi. Bu süreçte bir başka gelişme de Prusya’nın 1870 Sedan Savaşı’nda Fransa’yı yenmesiydi. Yaşanan bu olay 19. yüzyılın ikinci yarısından sonraki dünya politikasının gidişini kesin çizgilerle değiştirdi. Çünkü Sedan Savaşı, Alman Birliği’nin kuruluşunu gerçekleştirdi, Almanya’ya Avrupa’da (dolayısıyla dünyada) üstün bir yer ve bu arada Alsas-Loren (Alsace-Lorreine)’i kazandırdı. Buna karşılık Alman-Fransız ilişkilerinde derin uçurumlar yarattı. Ayrıca bu süreçte Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında çıkan 1877-1878 Savaşı sonucunda yapılan Ayastefanos ve Berlin Antlaşmaları Balkanlarda üç yeni bağımsız devlet daha ortaya çıktı: Sırbistan, Karadağ ve Romanya. Yine bu savaşın bir sonucu olarak 1908’de Bulgaristan, Balkan Savaşları sırasında da Arnavutluk bağımsızlığını ilan ederek bu devletlere katıldı.
Böylece ulusçuluk ve bağımsızlık hareketleri ile siyasi gelişmelerin sonucunda 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında, daha sonra Avrupa ve dünya siyasetinde önemli roller oynayacak yeni bağımsız devletler Avrupa güçler dengesinin yeni unsurları olarak ortaya çıktı. Bunlar da, Viyana Kongresi ile kurulmuş olan Sta- tüko’yu büyük ölçüde değiştirdi. Bu durum Birinci Dünya Savaşı’na kadar sürdü.
Özellikle 1871-1914 devresi, artık Fransız İhtilali’nin etkilerinin geride kaldığı ve Avrupa’da diplomatik ilişkilerin, bu ilişkiler içerisindeki mücadele ve çatışmaların ağırlık kazandığı bir aşamadır. Dönemin bu niteliğinde İtalyan ve Alman ulusal birliklerinin kurulması, fakat özellikle ve birinci planda Alman İmparatorluğu’nun bir kuvvet olarak sivrilmesi başlıca rolü oynamıştır. Diplomatik ilişkilerin bu yeni yapısı ve bu yapı içindeki gelişmeler, sömürgecilik mücadelelerinin de eklenmesiyle 1914 yılında genel bir savaş ortamını hazırlamıştır.
Cevap bırak
Sorry, you do not have a permission to answer to this question .
Cevaplar ( 2 )
* Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Çarlık Rusya’sı ve Alman İmparatorlukları yıkıldılar.
* Çok Uluslu Devletler parçalandı.
* Polonya, Yugoslavya, Çekoslovakya Devletleri kuruldu.
* Rusya (Komünizm ), Almanya ( Nazizm ), İtalya ( Faşizm ), Türkiye ( Cumhuriyet ) rejim değişikliklerine uğradılar.
DÜNYA SAVAŞI VE SONUÇLARI (1914-1918)
Dünya Savaşı, 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında meydana gelen olay ve gelişmelerin bir sonucudur. Bu bakımdan nedenlerini bu dönemde aramak gerekir.
Nitekim 1815 yılında Viyana Kongresi ile Avrupa’ya, geniş anlamı ile dünyaya, yeni bir statü getirilmiş ve buna göre de güçler dengesi kurulmuştu. Ancak 1860-1861 arasında Italyan Krallığı’nın 1871’de de Italyan Birliği’nin kurulması, her şeyden önce 1815 Viyana Kongresi ile çizilmiş bulunan Avrupa’nın siyasi haritasını ve güçler dengesini büyük ölçüde değiştirdi. Bu süreçte bir başka gelişme de Prusya’nın 1870 Sedan Savaşı’nda Fransa’yı yenmesiydi. Yaşanan bu olay 19. yüzyılın ikinci yarısından sonraki dünya politikasının gidişini kesin çizgilerle değiştirdi. Çünkü Sedan Savaşı, Alman Birliği’nin kuruluşunu gerçekleştirdi, Almanya’ya Avrupa’da (dolayısıyla dünyada) üstün bir yer ve bu arada Alsas-Loren (Alsace-Lorreine)’i kazandırdı. Buna karşılık Alman-Fransız ilişkilerinde derin uçurumlar yarattı. Ayrıca bu süreçte Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında çıkan 1877-1878 Savaşı sonucunda yapılan Ayastefanos ve Berlin Antlaşmaları Balkanlarda üç yeni bağımsız devlet daha ortaya çıktı: Sırbistan, Karadağ ve Romanya. Yine bu savaşın bir sonucu olarak 1908’de Bulgaristan, Balkan Savaşları sırasında da Arnavutluk bağımsızlığını ilan ederek bu devletlere katıldı.
Böylece ulusçuluk ve bağımsızlık hareketleri ile siyasi gelişmelerin sonucunda 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında, daha sonra Avrupa ve dünya siyasetinde önemli roller oynayacak yeni bağımsız devletler Avrupa güçler dengesinin yeni unsurları olarak ortaya çıktı. Bunlar da, Viyana Kongresi ile kurulmuş olan Sta- tüko’yu büyük ölçüde değiştirdi. Bu durum Birinci Dünya Savaşı’na kadar sürdü.
Özellikle 1871-1914 devresi, artık Fransız İhtilali’nin etkilerinin geride kaldığı ve Avrupa’da diplomatik ilişkilerin, bu ilişkiler içerisindeki mücadele ve çatışmaların ağırlık kazandığı bir aşamadır. Dönemin bu niteliğinde İtalyan ve Alman ulusal birliklerinin kurulması, fakat özellikle ve birinci planda Alman İmparatorluğu’nun bir kuvvet olarak sivrilmesi başlıca rolü oynamıştır. Diplomatik ilişkilerin bu yeni yapısı ve bu yapı içindeki gelişmeler, sömürgecilik mücadelelerinin de eklenmesiyle 1914 yılında genel bir savaş ortamını hazırlamıştır.