Mezopotamya ile başlayan örgütlenmiş, güçlü ticari ilişkiler ve yazının ortaya çıkması bu döneme damgasını vuran en önemli gelişmelerdir. Anadolu da Tarihî Çağların başlangıcını belirleyen üzeri çivi yazılı kil tabletler Kayseri’de Kültepe (Neşa), Çorumda Boğazköy (Hattuşa) ile Ortaköy (Şapinuva), Yozgat yakınlarında Alişar (Ankuva), Tokat’ta Maşathöyük (Tapigga) yerleşmelerinde ele geçmiştir. Bu tabletlerin yazılmış olduğu dil, Akkadçamn Eski Assur lehçesidir. Bu tabletler Anadolu halkları ile Assurlu tüccarlar arasındaki ticari anlaşmalar, mahkeme kararları, evlat edinme, evlenme, boşanma, köle ticareti, miras ve tüccarların özel yaşamlarına ilişkin konuları içermektedir.
Sayıları Kültepe’de 20.000’e yaklaşan tabletlerden öğrenildiğine göre, yönetim merkezî Mezopotamya’da Assur kenti olan Assur Devleti vatandaşı tüccarlar, kabaca MÖ. 1950-1750 yılları arasında Kültepe’deki gibi, Anadolu’nun farklı yerlerinde ticaret kolonileri kurarak iyi örgütlenmiş bir ticaret ağı geliştirmişlerdir. Bu örgütlü ticaret dönemine Eski Assur Ticaret Kolonileri Çağı adı verilmiştir. Bu yeni ticaret düzeninde iki tip ticaret merkezi kurulmuştur: Bunlardan ilki ve önemli olanı Anadolu’da bu dönemin siyasi erkleri olan beyliklerin yakınlarında kurulmuş olan Assurca karum denen büyük pazar yerleridir. Diğer merkez ise Assurca vabartum denen yerleşmelerdi. Bu ticaret kolonileri hem Assurlu tüccarlara hem de koruması altına girdikleri Anadolu’daki beylere karşılıklı çıkarlar sağlayan uluslararası bir yapıya sahip ticaret sisteminin parçalarıydı. Tabletlerden öğrenildiğine göre, burada Assurlu tüccarların yanında yerli Anadolu halkına ait kişilerin de ticaret şirketleri bulunmaktaydı. Ayrıca Kuzey Suriye ve Kuzey Mezopotamya kökenli tüccarlar da vardı.
Tunç silah, alet ve süs eşyalarının yapımı için gerekli olan kalay, Anadolu’da fazla bulunmamaktaydı. Assurlu tüccarlar Anadolu’da bulunmayan kalay ve dokuma ürünleri getirmişler, bunları gümüş, altın ve değerli taş karşılığında satmışlardır. Assurlu tüccarlar, yerli Anadolu türünde dikdörtgen planlı, avlulu tek ya da iki katlı konutlarda yaşıyorlar; yerli halk ile aynı tip eşyaları kullanıyorlardı. Bununla birlikte dilleri, ölü gömme gelenekleri ve mühür biçimleri farklıydı.
Assur Ticaret Kolonileri’nin neden ortadan kalktıkları kesin olarak bilinmemektedir. Kazılar, MÖ. 1750 yılında Karum Kaniş (Neşa) başta olmak üzere Orta Anadolu’nun birçok yerleşmesinin büyük bir yangınla yıkıldığını göstermektedir. Yerli beyler arasındaki bir çatışmaya bağlanan bu olaydan sonra Anadolu’nun ilk merkezî devleti olan Hitit Devleti ortaya çıkmaya başlar.
Cevap bırak
Sorry, you do not have a permission to answer to this question .
Cevap ( 1 )
Orta Tunç Çağı (M.Ö. 2000/1900 -1500/1450)
Mezopotamya ile başlayan örgütlenmiş, güçlü ticari ilişkiler ve yazının ortaya çıkması bu döneme damgasını vuran en önemli gelişmelerdir. Anadolu da Tarihî Çağların başlangıcını belirleyen üzeri çivi yazılı kil tabletler Kayseri’de Kültepe (Neşa), Çorumda Boğazköy (Hattuşa) ile Ortaköy (Şapinuva), Yozgat yakınlarında Alişar (Ankuva), Tokat’ta Maşathöyük (Tapigga) yerleşmelerinde ele geçmiştir. Bu tabletlerin yazılmış olduğu dil, Akkadçamn Eski Assur lehçesidir. Bu tabletler Anadolu halkları ile Assurlu tüccarlar arasındaki ticari anlaşmalar, mahkeme kararları, evlat edinme, evlenme, boşanma, köle ticareti, miras ve tüccarların özel yaşamlarına ilişkin konuları içermektedir.
Sayıları Kültepe’de 20.000’e yaklaşan tabletlerden öğrenildiğine göre, yönetim merkezî Mezopotamya’da Assur kenti olan Assur Devleti vatandaşı tüccarlar, kabaca MÖ. 1950-1750 yılları arasında Kültepe’deki gibi, Anadolu’nun farklı yerlerinde ticaret kolonileri kurarak iyi örgütlenmiş bir ticaret ağı geliştirmişlerdir. Bu örgütlü ticaret dönemine Eski Assur Ticaret Kolonileri Çağı adı verilmiştir. Bu yeni ticaret düzeninde iki tip ticaret merkezi kurulmuştur: Bunlardan ilki ve önemli olanı Anadolu’da bu dönemin siyasi erkleri olan beyliklerin yakınlarında kurulmuş olan Assurca karum denen büyük pazar yerleridir. Diğer merkez ise Assurca vabartum denen yerleşmelerdi. Bu ticaret kolonileri hem Assurlu tüccarlara hem de koruması altına girdikleri Anadolu’daki beylere karşılıklı çıkarlar sağlayan uluslararası bir yapıya sahip ticaret sisteminin parçalarıydı. Tabletlerden öğrenildiğine göre, burada Assurlu tüccarların yanında yerli Anadolu halkına ait kişilerin de ticaret şirketleri bulunmaktaydı. Ayrıca Kuzey Suriye ve Kuzey Mezopotamya kökenli tüccarlar da vardı.
Tunç silah, alet ve süs eşyalarının yapımı için gerekli olan kalay, Anadolu’da fazla bulunmamaktaydı. Assurlu tüccarlar Anadolu’da bulunmayan kalay ve dokuma ürünleri getirmişler, bunları gümüş, altın ve değerli taş karşılığında satmışlardır. Assurlu tüccarlar, yerli Anadolu türünde dikdörtgen planlı, avlulu tek ya da iki katlı konutlarda yaşıyorlar; yerli halk ile aynı tip eşyaları kullanıyorlardı. Bununla birlikte dilleri, ölü gömme gelenekleri ve mühür biçimleri farklıydı.
Assur Ticaret Kolonileri’nin neden ortadan kalktıkları kesin olarak bilinmemektedir. Kazılar, MÖ. 1750 yılında Karum Kaniş (Neşa) başta olmak üzere Orta Anadolu’nun birçok yerleşmesinin büyük bir yangınla yıkıldığını göstermektedir. Yerli beyler arasındaki bir çatışmaya bağlanan bu olaydan sonra Anadolu’nun ilk merkezî devleti olan Hitit Devleti ortaya çıkmaya başlar.