Akalara son veren DORLAR tarafından kurulan bir medeniyettir. Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.
POLİS adı verilen şehir devletleri kurdular. Önemli şehir devletleri Atina, Sparta ve Korint’dir.
Yunan şehir devletleri güç olarak birbirlerine denk olduklarından, birbirlerine karşı üstünlük sağlayamamışlardır. Bu nedenle Yunanistan’da ilk çağda milli bütünlük sağlanamamıştır.
NOT: Sadece ülkelerini ele geçirmeye çalışan Persler’e karşı birlik sağlamışlar ve PELEPONNES savaşlarında Persler’i yenilgiye uğratmışlardır.
Yunanistan’da Halk; Soylular, tüccarlar, köylüler ve köleler olmak üzere sınıflara ayrılmıştı. Bu sınıf farkları sınıflar arası çekişme ve mücadeleyi doğurmuştur.
“ Polis” denilen şehir devletleri halinde yaşamışlardır.
Atina, Tebai, Korint, Sparta, Larissa gibi şehir devletleri vardır.
Polislerin başında “Tiran” denilen krallar vardır.
Denizcilikte ilerlemişler ve kolonicilik faaliyetlerinde bulunmuşlardır. (Yerleşme amacıyla gitmişlerdir.)
Başta Zeus olmak üzere Olympos dağında oturan tanrıları adına düzenledikleri yarışmalar olimpiyatların temelini oluşturmuştur.
Felsefede Aristo, Eflatun, edebiyatta Homeros (İlyada ve Odisse), tarihte, Tukitides önemli bilim adamlarıdır.
Alfabe ve takvime katkıda bulunmuşlardır.
Atina’da sınıf farklılıklarından doğan huzursuzlukları gidermek amacıyla yapılan Dragon, Solon ve Klistenes kanunları Atina’yı “Demokrasinin beşiği” yapmıştır.
Eski Yunan Uygarlığım kültür kronolojisi ana hatlarıyla dört ayrı dönemde incelenir: Geometrik Çağ (MÖ. 1100-700); Arkaik Çağ (MÖ. 700-480); Klasik Çağ (MÖ. 480-330); Hellenistik Çağ (MÖ. 330-30). Kültürel bir dönemi tanımlarken elbette uygarlığın birçok özelliğinden bahsetmek gerekir. Hem sanatsal yaratılar hem de sosyal yaşam ve günlük yaşamın temel ve/veya detaylı unsurları uygarlığın bir parçasıdır. Eski Yunan Uygarlığı ile ilgili olarak da yine birçok farklı sanatsal ve kültürel üretimden veya günlük yaşam ile ilgili gereksinimlerden rahatlıkla bahsedilebilir. Fakat Eski Yunan Uygarlığı’nı orijinal arkeolojik eserler üzerinden değerlendirecek olursak mimari, heykeltraşi ve seramik öne çıkmanın ötesinde kültürü tanımlar.
Dor istilası ile sona eren Miken Uygarlığından sonra da Ege’nin iki yakası arasındaki ilişkiler devam etmiştir. Özellikle Anadolu’daki çanak çömlek buluntular bu durumu doğrular. Geometrik Dönem’ den koruna- gelen en temel unsur pişmiş toprak çanak çömleklerdir. Vazolar üzerindeki geometrik motifler çağa adını verecek kadar dönemin karakteristik özelliğidir.
Bu dönemde Kıta Yunanistan’dan Batı Anadolu kıyılarına dalgalar halinde göçler olmuştur. Bu göçler Aioller, Ionlar ve Dorlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Yunancanın farklı bir lehçesini konuşan Aioller, Lesbos (Midilli) Adası’na, Troas (Biga Yarımadası) bölgesi ile İzmir Körfezi arasındaki bölgeye yerleşmişlerdir ve yerleştikleri bölge de Aiolya (Aiolia) adını almıştır. Orta Yunanistan’dan göç eden Ionlar, Kios (Sakız) ve Samos (Sisam) adaları ile Ege kıyılarında İzmir Körfezi’nin güneyi ile Büyük Menderes ırmağı arasına yerleşmişlerdir. Bu bölge İyonya (Ionia) olarak adlandırılmıştır. Herodotos bölgede 12 kentin kuruduğunu bildirir. Bu kentler: Miletos (Milet), Myus (Avşar Kalesi), Priene (Güllübahçe), Ephesos (Efes), Kolophon (Değirmendere), Lebedos (Kısık Yarımadası), Teos (Seferhisar/Sığacık), Klazomenai (Urla), Erythrai (Ildırı), Phokaia (Foça), Samos (Sisam) ve Kios (Sakız) Adası’dır. 12 Ion kenti Mykale (Samsun) dağında Paionion adında bir birlik kurmuşlardır. İyonya Bölgesi ve kentleri ulaştıkları kültürel seviye ile insanlık tarihinde gerçekten özel bir konumdadır. Pers işgaline değin bu şehirlerden bazıları Kıta Yunanistan’daki Atina ile birlikte günümüzde Eski Yunan Uygarlığı şeklinde adlandırılan yüksek kültür düzeyinin en önemli itici unsurları olmuşlardır. MÖ. 6. yüzyıldan itibaren İyonyalılar felsefe, tarih yazımı, biyoloji ve mimari olmak üzere pek çok alanda kendini geliştirmiş ve Yunanistan’ı etkilemiştir. İyonya bölgesinde büyük bir uygarlık gelişmiştir. Dorlar, Girit’i işgal ettikten sonra Kythera, Thera ve Melos’u ele geçirmişlerdir. Buradan doğu yönüne ilerleyerek Rodos ve Kos (İstanköy) adalarına ve bu adaların karşısında Datça ve Bodrum yarımadalarına yerleşmişlerdir.
Yunan mitolojisinde ölümsüz tanrılar, ikincil tanrısal veya mitolojik figürler vardır. Temelde 12 tanrı ve tanrıça (Zeus: Tüm tanrıların başı ve Gök tanrısı; Hera: Evlilik ve doğum tanrıçası; Athena: Akıl, bilgelik ve savaş tanrıçası; Apollon: Müzik, şiir ve ışık tanrısı; Artemis: Avcılık, namus ve ay tanrıçası; Ares: Savaş tanrısı; Poseidon: Deniz tanrısı; Hephaistos: Ateş ve zannatkarların tanrısı; Aphrodite: Aşk ve güzellik tanrıçası; Hestia: Aile ocağının koruyucu tanrısı; Hermes: Haber tanrısı; Demeter: Bereket tanrıçası), pantheona sonradan katılan Dionysos: Şarap ve bağ bozumu tanrısı ve en temel üç figürden biri olmasına karşın Olympos’lular arasında sayılmayan Hades: Yeraltı tanrısı ve bunlarla ilgili mitoslar Yunan sanatında en çok betimlenmiş unsurlardır.
Cevap bırak
Sorry, you do not have a permission to answer to this question .
Cevaplar ( 3 )
Akalara son veren DORLAR tarafından kurulan bir medeniyettir. Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.
POLİS adı verilen şehir devletleri kurdular. Önemli şehir devletleri Atina, Sparta ve Korint’dir.
Yunan şehir devletleri güç olarak birbirlerine denk olduklarından, birbirlerine karşı üstünlük sağlayamamışlardır. Bu nedenle Yunanistan’da ilk çağda milli bütünlük sağlanamamıştır.
NOT: Sadece ülkelerini ele geçirmeye çalışan Persler’e karşı birlik sağlamışlar ve PELEPONNES savaşlarında Persler’i yenilgiye uğratmışlardır.
Yunanistan’da Halk; Soylular, tüccarlar, köylüler ve köleler olmak üzere sınıflara ayrılmıştı. Bu sınıf farkları sınıflar arası çekişme ve mücadeleyi doğurmuştur.
M.Ö. 1200 yılında Dorlar tarafından kurulmuştur.
“ Polis” denilen şehir devletleri halinde yaşamışlardır.
Atina, Tebai, Korint, Sparta, Larissa gibi şehir devletleri vardır.
Polislerin başında “Tiran” denilen krallar vardır.
Denizcilikte ilerlemişler ve kolonicilik faaliyetlerinde bulunmuşlardır. (Yerleşme amacıyla gitmişlerdir.)
Başta Zeus olmak üzere Olympos dağında oturan tanrıları adına düzenledikleri yarışmalar olimpiyatların temelini oluşturmuştur.
Felsefede Aristo, Eflatun, edebiyatta Homeros (İlyada ve Odisse), tarihte, Tukitides önemli bilim adamlarıdır.
Alfabe ve takvime katkıda bulunmuşlardır.
Atina’da sınıf farklılıklarından doğan huzursuzlukları gidermek amacıyla yapılan Dragon, Solon ve Klistenes kanunları Atina’yı “Demokrasinin beşiği” yapmıştır.
Eski Yunan Uygarlığım kültür kronolojisi ana hatlarıyla dört ayrı dönemde incelenir: Geometrik Çağ (MÖ. 1100-700); Arkaik Çağ (MÖ. 700-480); Klasik Çağ (MÖ. 480-330); Hellenistik Çağ (MÖ. 330-30). Kültürel bir dönemi tanımlarken elbette uygarlığın birçok özelliğinden bahsetmek gerekir. Hem sanatsal yaratılar hem de sosyal yaşam ve günlük yaşamın temel ve/veya detaylı unsurları uygarlığın bir parçasıdır. Eski Yunan Uygarlığı ile ilgili olarak da yine birçok farklı sanatsal ve kültürel üretimden veya günlük yaşam ile ilgili gereksinimlerden rahatlıkla bahsedilebilir. Fakat Eski Yunan Uygarlığı’nı orijinal arkeolojik eserler üzerinden değerlendirecek olursak mimari, heykeltraşi ve seramik öne çıkmanın ötesinde kültürü tanımlar.
Dor istilası ile sona eren Miken Uygarlığından sonra da Ege’nin iki yakası arasındaki ilişkiler devam etmiştir. Özellikle Anadolu’daki çanak çömlek buluntular bu durumu doğrular. Geometrik Dönem’ den koruna- gelen en temel unsur pişmiş toprak çanak çömleklerdir. Vazolar üzerindeki geometrik motifler çağa adını verecek kadar dönemin karakteristik özelliğidir.
Bu dönemde Kıta Yunanistan’dan Batı Anadolu kıyılarına dalgalar halinde göçler olmuştur. Bu göçler Aioller, Ionlar ve Dorlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Yunancanın farklı bir lehçesini konuşan Aioller, Lesbos (Midilli) Adası’na, Troas (Biga Yarımadası) bölgesi ile İzmir Körfezi arasındaki bölgeye yerleşmişlerdir ve yerleştikleri bölge de Aiolya (Aiolia) adını almıştır. Orta Yunanistan’dan göç eden Ionlar, Kios (Sakız) ve Samos (Sisam) adaları ile Ege kıyılarında İzmir Körfezi’nin güneyi ile Büyük Menderes ırmağı arasına yerleşmişlerdir. Bu bölge İyonya (Ionia) olarak adlandırılmıştır. Herodotos bölgede 12 kentin kuruduğunu bildirir. Bu kentler: Miletos (Milet), Myus (Avşar Kalesi), Priene (Güllübahçe), Ephesos (Efes), Kolophon (Değirmendere), Lebedos (Kısık Yarımadası), Teos (Seferhisar/Sığacık), Klazomenai (Urla), Erythrai (Ildırı), Phokaia (Foça), Samos (Sisam) ve Kios (Sakız) Adası’dır. 12 Ion kenti Mykale (Samsun) dağında Paionion adında bir birlik kurmuşlardır. İyonya Bölgesi ve kentleri ulaştıkları kültürel seviye ile insanlık tarihinde gerçekten özel bir konumdadır. Pers işgaline değin bu şehirlerden bazıları Kıta Yunanistan’daki Atina ile birlikte günümüzde Eski Yunan Uygarlığı şeklinde adlandırılan yüksek kültür düzeyinin en önemli itici unsurları olmuşlardır. MÖ. 6. yüzyıldan itibaren İyonyalılar felsefe, tarih yazımı, biyoloji ve mimari olmak üzere pek çok alanda kendini geliştirmiş ve Yunanistan’ı etkilemiştir. İyonya bölgesinde büyük bir uygarlık gelişmiştir. Dorlar, Girit’i işgal ettikten sonra Kythera, Thera ve Melos’u ele geçirmişlerdir. Buradan doğu yönüne ilerleyerek Rodos ve Kos (İstanköy) adalarına ve bu adaların karşısında Datça ve Bodrum yarımadalarına yerleşmişlerdir.
Yunan mitolojisinde ölümsüz tanrılar, ikincil tanrısal veya mitolojik figürler vardır. Temelde 12 tanrı ve tanrıça (Zeus: Tüm tanrıların başı ve Gök tanrısı; Hera: Evlilik ve doğum tanrıçası; Athena: Akıl, bilgelik ve savaş tanrıçası; Apollon: Müzik, şiir ve ışık tanrısı; Artemis: Avcılık, namus ve ay tanrıçası; Ares: Savaş tanrısı; Poseidon: Deniz tanrısı; Hephaistos: Ateş ve zannatkarların tanrısı; Aphrodite: Aşk ve güzellik tanrıçası; Hestia: Aile ocağının koruyucu tanrısı; Hermes: Haber tanrısı; Demeter: Bereket tanrıçası), pantheona sonradan katılan Dionysos: Şarap ve bağ bozumu tanrısı ve en temel üç figürden biri olmasına karşın Olympos’lular arasında sayılmayan Hades: Yeraltı tanrısı ve bunlarla ilgili mitoslar Yunan sanatında en çok betimlenmiş unsurlardır.